21 Aralık 2012 Cuma


  Her şeyi anlamak zorunda değiliz. Kaç yaşında olduğunu anlamak için kesilir mi bir ağaç? Bir dalgıç nasıl siler gözyaşlarını. Kederli günlerde bağlanmaya daha açık oluyor insan. Ama zaten her şey yolunda giderken kim sevebilir. Bizi bir araya getiren sebepler ayıran sebeplerle aynı. Ama şimdi bunlar biraz hüzünlü konular özet geçelim.
  Cep telefonu ışığında ameliyat yapan doktorlar var Afrika’da ben burada kapıyı açamıyorum. Ben burada o kadar ciddi konuşuyorum ki şaka yaptığımı zannediyorsun. Oysa kanamak da bir gülüştür yeryüzünde. Hayatımızı değiştirecek insanlar sessiz sedasız geçtiler yanımızdan. Onları görmedik yoktu kara atları.
  Ne öğrendik onca bulmacadan: Çinekop lüfer balığının küçüğüdür. Resimdeki şarkıcıyı yolda görmüştük bir seferinde. Sıhhiye köprü altında o mahşer yeri provasında. Çok daha fazla şey öğrenmiştik. Bazen bir hikâye tutuşmuş iki eldir, kenetlenmiş on parmaktır. Şimdi gizlice söyle bana, saklı düşler ne demektir. Yağmur ne demektir, terk ne demektir? İşte o zaman anlayacağız yeniden “gitmek” ne demektir.

Emrah Serbes



Manifestoon