19 Haziran 2011 Pazar

Nerede Kalmıştık


  
                                     I

ruhumun tekabülüne zikreden gecelerde

yaşamaya alışıyorum
sevmeye kalkışıyorum
her aşkın arka bahçesinde gölgede kalıyorum
duruyorum yalnızlığa cepheden
gözlerinin içine bakamadan
son sözümü bitiremeden
yine kendimi ihtiyatsız kaçışlarda buluyorum

                                       II

Sırra kadem basmış cümlelerde gizli özneyim
Talan edilmiş vakitlerde gezerken kayıp kelimelerim
Bir damla gözyaşına eşlik eder kadehteki dudak izlerin
Hiçlikten öte gidemeyen yalnızlıktır mabedlerim
Tenha bir özlemdir apansız susmaların
Günah kadar suçlu gecelerde
Kuşatır ruhumu ipek saçların,
hayallerimin ikamesi masum gözlerin
Lal olur kelimeler
Öksüz kalır cümleler

                                       III
 

Kızıl bir tan vaktinde düştün düşlerimde
Çığlık ile çığın hezeyanında arada kaldım
Neşter gibi keserken varlığın varlığımı
Acıtmıyor söylediğin hiçbir söz
Durağan bir yorumsuzluk dilimde darmadağın
Güzelliğinin narkozundayken
Bana ne yaptın?
Ansızın bir nağme süzülür derinlerde
Fonda yağmur sesi
Avuçlarımda avuntular
Gülümserken tanrıya
Yanıma gel
Ah nasıl da hoyrat geçiyor zaman
Yalnızlığa sen alıştırdın beni
Önce küçük dozlarla
Sonra gece gelen krizlerle

Demlendi hayat kopan takvim sayfalarında
Dualar sessizliğe hapsoldu yasaklanmış ruhlarda
Seni bana bağlayacak bir “bağlaç” bulamadım
Her şey bitti senin”ile”
Ben gerçekten düşe gittim, sen düşten sonsuza
Kim unutturabilir seni bana benden başka
Artık ölüm masum bir seçimken kim inandırabilir beni kadere

                                       IV

bir rüzgar çıkıp gelir geçmişten ayaza sarar geceyi
hüzünbaz bir hikaye fısıldar
zamanından önce bir kahraman ölür
gözlerin dolar
dirilir çığlıklar
sus, sessiz ol
tanrı bizi terk ederken
yitirdim aklımı bir meleğin yüzünde
yüreğim ellerinde
unutursun
sen en çok inandığım yemin
sen karanlığa açamadığım gözlerimsin



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder